Birey ve Eğitim


Yazı: Mustafa ERSOY - Marmara Üniversitesi

Bireylerin dünya yaşamına gözlerini açmalarıyla birlikte hayat yolculukları başlamaktadır. Karşılarında ilk olarak ebeveynleri olan ailelerini görürler. Çaresiz ve yardıma muhtaç bir halde, ebeveynlerinin gözlerinin içine bakarak onlardan yardım beklerler. Ailesinin bakımına muhtaç olan birey, istek ve arzularının karşılanmasını bekler. Bu dönem, ailenin çocuğun büyümesine gösterdiği özen ve çabalarla, bireyin yaşama hazırlanmasının ilk adımlarının atıldığı zaman dilimidir.

İlk eğitimin ailede başladığı bilinmektedir. Ebeveynlerin çocuklarına karşı gösterdikleri tutum ve davranışlar, çocuğun karakter ve kişilik özelliklerinin temellerini oluşturmaktadır. Ailesi tarafından altyapısı oluşturulan bireyin eğitim hayatı başladığında, ebeveynlerin sorumluluğunun bir kısmı öğretmenlere geçer. Eğitim hayatıyla birlikte birey, adeta yeni bir dünyayla tanışır. Okul çağına kadar evde, ebeveynleriyle birlikte olan çocuk, artık gününün çoğunu okulda, öğretmeni ve arkadaşlarıyla geçirir. Bu süreçte ebeveyn ve öğretmen arasındaki ilişki ağlarının, ortak ve kararlı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Öğretmen ve çocuk arasındaki ilişkilerde yaşanılan sorunlar ve karşılaşılan güçlüklerin tek taraflı yönetilmesinden ziyade, ortak kararlarla çözüme kavuşturulması önemlidir. Evde gösterilen ebeveyn tutumları ile okulda öğretmenin çocuğa karşı sergilediği tutum ve davranışların uyum içinde olması gerekmektedir. Bu uyumsuzluğu fark eden birey, güvensizlik ve tedirginlik gibi olumsuz duygular geliştirebilir ve bu da çocuğun kişiliği üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir.

Bu bağlamda, ebeveynleriyle şekillenen bireyler, eğitim çağlarında öğretmenleriyle kişilik ve karakter özelliklerini sağlamlaştırmaktadır. Eğitimcilerin, öğrencilerine karşı sergilediği tutum ve davranışlar, bireylerin gelişim özellikleri üzerinde yadsınamaz bir etkiye sahiptir. Öğretmenlerin, öğrencilerine karşı gösterdiği davranışlarına dikkat etmesi büyük önem taşımaktadır. Yanlış ve olumsuz davranışların bireylerin ileriki yaşamlarında kalıcı hasarlar bırakabileceğinin bilincinde olunmalıdır. Eğitimciler, ebeveynlerden devraldıkları bu yetiştirme sorumluluğuyla, topluma ve yaşama sağlıklı bireyler kazandırmak için önemli bir rol oynamaktadır. Uygun tutum ve davranışlar, bireylerin geleceğe daha kararlı bakmalarına, zorluklar karşısında düştüklerinde kalkmayı bilmelerine ve hayatlarına sağlam adımlarla devam etmelerine yardımcı olacaktır.