Yazı: Cebrail ÖZKÜ - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Nurettin Topçu, yirminci yüzyılın önemli fikir ve ilim insanlarından biridir. Felsefe ve sosyoloji alanlarında eğitim almış olan Topçu, aynı zamanda bir eğitimci olarak, döneminin bilimsel, politik ve sosyal değişimlerine dair fikir ve tezlerini insanlığa sunmuştur. Psikoloji ve sanat gibi eğitime sirayet eden birçok alanda da eserler vermiştir. Özellikle Hareket dergisinde yayınladığı yazılarıyla yaşadığı çağa damga vurmuş, çeşitli makalelerde eğitim üzerine düşüncelerini dile getirmiştir. "İsyan Ahlakı" ve Bergson düşüncesi üzerine yaptığı doçentlik çalışması da önemli eserleri arasındadır. Bu eserlerin bir kısmı öğrencileri Ezel Erverdi ve İsmail Kara tarafından derlenmiştir.
Topçu, her aydın gibi, yaşadığı dönemin sosyal sorunlarına ilgi duymuştur. Pozitivizmin etkili olduğu bir dönemde, pragmatizm ve anarşizm gibi düşüncelere karşı yazılarında tepkisini dile getirmiştir. Bu dönemdeki düşünce akımlarının eğitime de yansıdığını görmekteyiz. Nurettin Topçu, eğitim düşüncesini ahlaki değerler üzerine temellendiren bir yaklaşımı benimsemiştir. Peki, Topçu’nun eğitim düşüncesi nasıl ahlaki değerler üzerine kurulmuştur? Ona göre, düşünce ve davranışlarımızın ahlaki bir boyutu olduğunu kabul ettiğimizde, bu bilinci eğitimde de işleyerek insanlığa vicdanlı bireyler kazandırmak mümkündür. Eğitim, temiz yürekler ve sağlam vicdanlar yetiştirmeyi hedeflemelidir. Topçu, dünyayı ahirete hazırlık olarak görmüş ve ahlaki değerlerin bu sürecin temeli olması gerektiğini savunmuştur.
Topçu, Türk eğitim sistemini ezbercilikten dolayı devrim niteliğinde eleştirmiş, öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin kendi döneminde meslek olarak görülmemesine dikkat çekmiştir. Öğrencilerin her şeyi bilmek zorunda olmadığını, taklitçiliğe karşı çıkılması gerektiğini savunmuştur. İlkokulun, çocuğun doğasına dönüşümünü sağladığını, ortaokulun insanı değerlere yönelik bir öğretim kurumu olduğunu ve üniversitenin uzmanlaşmayı hedeflemesi gerektiğini belirtmiştir.
Nurettin Topçu’nun eğitim anlayışını incelediğimizde, eğitimin manevi değerler üzerine kurulması gerektiği sonucuna varıyoruz. Sarıtaş’ın da belirttiği gibi, Topçu’nun eğitim anlayışı, her eğitim faaliyetinin manevi değerler karşısındaki durumu ile anlamlandırılmasını gerektirir. Ahlaki değerlere dayanan bir eğitim sistemi, menfaatten uzak, samimiyet, aşk ve hizmet ilkeleri üzerine kurulmalıdır. Bu anlayış, Topçu’nun “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı eserinde de açıkça görülmektedir. Akıl, duygu, sezgi, aşk ve merhamet ile varlığı tanımanın eğitimde esas alınması gerektiğini savunur.
Sonuç olarak, Nurettin Topçu’nun eğitim düşüncesi, ahlaki değerler temeline dayalıdır ve bu yönüyle Türk eğitim sistemine önemli katkılar sunmaktadır. Onun eğitim felsefesini farklı açılardan incelemeye ihtiyaç olduğu da açıktır.